Sayfalar

26 Nisan 2007 Perşembe

Şaka gibi:)

Geçen hafta perşembe uyuyakaldığım için (%90 zamanda olduğu gibi) işe geç kalmış bir şekilde yola çıktım. saat nerdeyse 9:30. o sırada da radyoda (modern sabahlar) yarışma programı var. ben de duramadım ve aradım. Konu da müzisyen veya müzikle ilgili filmler. Neyse canlı yayına aldılar beni. Ne yapıyorsun? dediler, ben de geç kaldığımı, işe gitmek için yolda olduğumu söyledim. Tabi saatin 9:30 olması itibariyle dehşete düştüler. Hele mesainin 8:30 da başladığını duyunca olay koptu. Bahanemi sordular, ben de "yok, uyuya kaldım" dedim. Bahane üzerine bi ton geyik döndü. sen şimdi filme de geç gidersen almazlar dediler vs. Sonra öğrendim ki davetiyeyi ben kazanmışım. Hatta verirken de "selen'e verelim" "ama o geç kalır" "yok söz verdi, kalmayacak" muhabbeti dönmüş. Bu arada film Kızılay Büyülüfener'de ve cuma günü saat 17'de. mesai saatinde filme mi gidilir demeyin, olabilir. neyse ben de oda arkadaşıma lakayt devlet memurları olarak beraber gidelim dedim. Cuma günü biz hazırlandık felan fakat şansa bakın ki saat 15:30 sularında oda arkadaşımın misafiri geldi ve adam 16:35 sularında anca gitti. bizim toplarlanıp cıkmamız 5 dakika daha aldı. Arabayı mı alsak taksi mi derken önce arabayı aldık sonra yetişemeyiz diye onu bırakıp taksiye bindik fekat sinemaya vardığımızda saat 17:10 idi ve bizi içeri almadılar!!! O kadar güldüm ki anlatamam. Pazartesi programı arayıp haber verecektim ama Selim o görevi üstlendi. Artık aradı mı bilmem:)

...

Herkese bir rehavet mi çöktü nedir? bakıyorum kardeş bloglara son zamanlarda kimse güncellememiş. Selim hala doğumgününde, Bezen hamilelik rehavetinde, Ibo desen tatile gitmiş:) Peki bu zaman zarfında ben ne yapmışım? Sanırım öyle özel bişey yapmamışım ki yazmamışım.
Üstelik bu hafta 23 Nisan haftası, pazartesi de tatildi. Ona rağmen bi uzun geldi bu hafta. günler bir türlü bitmiyo. Haftasonu 3 gün tatilin bahanesiyle uyku düzenimi de bozdum zaten. kaç gündür de toparlayamadım. Gece yatmaz sabah kalkmaz modunda devam ediyorum. Sonra iş yerinde bütün gün uyukla. Yalnız nedense eve gidince açılıveriyorum:D Saat 12 oluyo hala ortalıkta dolanan bir tip. Yalnız dün bir hamarattım anlatamam. Spora gittim, eve geldigimde saat 9'a geliyordu. Bişeyler yedikten sonra önce bütün evi silip süpürdüm, sonra ütü yaptım. Yattığımda gene yarımı geçmişti ve ben yattığım yeri pek sevdim. Bu aksam da toplanmaya devam etmem lazım netekim yarın misafirim geliyooo.

17 Nisan 2007 Salı

Çankaya'da türban istemiyoruz...

Bu cumartesi günü Tayyip ve türevlerine karşı düşüncelerini belirtmek isteyen yüzbinler toplandı Tandoğan'da. Biz saat 11 gibi meydana gittiğimizde genclik caddesinde anca yer bulduk. Her yer tıklım tıklımdı. Buna rağmen ne bir izdiham vardı ne de itiş kakış. Herkes son derece mutlu ve medeni bir şekilde slogan atıyor, alkışlıyordu. Katılanların yüzünde birşeyler yapıyor olmanın, laiklik karşıtlarına hayır demenin hazzı vardı. İnsanlar çoluğunu çocuğunu, yaşlı amca ve teyzeler bastonlarını alıp gelmiş. Biz köşede beklerken yaşlıca bir teyze pencereye çıkıp elinde bayrakla bağırmaya başladı. Ne söyledi anlamadık ama herkes coşkuyla alkışladı. Bir saat kadar orada bekledikten sonra da Anıtkabir'e girdik. Ben resim çekmedim ama çekenler olmuş.
Biz Tandoğan'a ulaşamadık ama kendisi böyleymiş:

Anca 100 bin kişi olduğumuz iddia ediliyor ya, sizce burda 100 bin kişi mi var?



2 km uzunluğunda Türk bayrağı vardı. Bir süre biz de bayrağın peşinde koştuk.



Bu da mitingden bir enstantane. Zaten sulugözlüyüm ama bu resmi görüp de boğazına bişey düğümlenmiyen var mıdır acana?

6 Nisan 2007 Cuma

Ivır zıvır...

Ne zamandır yazmamışım, boşluk doldurayım dedim.

Kutlu doğum haftası ile ilgili kutlamalar sonunda bitti. Gerci 3-4 gün sonra bitmişti aslında:) Ancak gelen çiçeklerden bazıları hala hayatta, bu da bana kutlamaları devam ettirme ruhunu veriyor:D

Once gerçek dg yemeğinden nadide bir enstantane. Can Bey bize kavalyelik yaptı:)


Cts üniversite tayfamla klasik Magellan yemeği yaptık. Sonra bana üzerinde havai fişekler olan pasta getirdiler. Bir ihtişam, bir şaşa anlatamam. Aslında çok da utandım yani:) Neyse yemek çıkışı eve gidesimiz gelmediği için Aslı ve Hüseyin'le diğer doğumgününe gittik (Aslı'nın başka bir arkadaşı). Saat 1'e kadar Koru North'da hopladık. Ama hopladığımız şarkıları sorsanız, bizim ortaokul-lise zamanı, brother louie mi istersiniz, milli vanilli mi yoksa bad boys blue mu... tam nostalji idi:)

Pazar yine Magellanda Banu'nun doğumgününü kutladık. Bu sefer yemek diil brunch idi. Başarılı bir brunch olduguna karar verdik.

Mmm, haftanın geri kalanı sakin geçti. Dün aksam spor çıkışı ODTU Uptown'a gittim. Burak ve arkadaşları ordaydı.

Bu arada spor dedim aklıma geldi. Dün baktim 4 ayda 40 kez gitmişim. Maliyet iyice azalti hehehe:D