Dün biricik Gülden'imizin doğumgünüydü. Kendisinin 30'lu yaşlardan aldığı günleri layıkıyla kutlamak için akşam Laterna isimli bir balıkçıda yer ayırtıldı. Kadro da hiç yabana atılacak gibi değil. Hiç beklemezsiniz ama toplam 13 kişiydik. Aslında 13 uğursuzdur ama aksam ki eğlence modu gözönüne alınırsa bu uğursuzluk pek bize sökmedi demektir.
Rezervasyon saat 20.00 için yapılmıştı. Saat 6 gibi işten çıkıp Muti ile bize gittik. Muti ince giyinmiş olduğunu için bütün gün tir tir titremişti. Eve varmamızla 2 kat yün hırkayı üzerine geçirmesi ve yandaki konuma geçmesi bir oldu.
Mutlu biraz dinlenip de saat 19.30 felan olunca ufaktan ayaklandık biz de. Gülden'imize layık olacak şekilde süslendikten sonra kendimizi yola çıkardık. Gülden Baransel'le gelecekmiş o yüzden direk Laterna'ya gittik. Biz gittiğimizde Kağan, Fırat ve Selda çoktan gelmişti. Masamız dışarıda olduğu için önce biraz tereddüt etsek de içerisi çok dolu olduğu için mecburen oturduk. Ama karşılığında ellerinde ne kadar şal varsa hepsine el koyduk. Bizim peşimizden Gülden ve Baransel sonra da İrem ve Murat geldi. Burak'ın da gelmesiyle ben masada yer değiştirerek İrem ve Murat'a olduğu uca doğru kaydım.
Meğer Murat bu tip yerlerin piri imiş. (hatta kendisinden bilimum cigerci, kebapci tarifi ve telefonu alindi) Garsonları da kafakola almasıyla muhabbet tavana vurdu. Mezeler gayet yerinde, Efe rakı lezzetin doruğunda, müzikler hafiften yunansı. Bardakların boşalmasıyla keyiflerin artması doğru orantılı ilerledi. Gulden masanin her yanini dolanip fotomodellik yapti:
Simdi boyle mutlu gorundugumuze bakmayin, butun geceyi Baransel'le didisme halinde gecirdik. En buyuk eglencemiz ise kim kimin kac numarali arkadasi muhabbeti idi. Bu olayin fazla detayina girmiycem sonra herkes tirnaklarini cikarip birbirine tiss'lamaya basliyor. Ama ben en azindan bir kisi icin bir numara oldugumu teyit ettim ya artik olsem de gam yemem. Gerci muhtemelen o da daha once kirdigi potlari affettirmek icin yapilan bir jestti ama olsun:)))
Gecenin ilerleyen saatlerinde muhtesem dogumgunu pastasi geldi masaya. Basarili secimlerinden dolayi Irem ve Murat ciftini takdir ettim. Ben de bulundugum konumundan faydalanarak hemen pastayi test edip onayladim. Yanlis hatirlamiyorsam Homestore cafe'nin altindaki biyerlerden almislar. (hahaha iyi ki hatirlamisim. raki bu sisede durdugu gibi durmuyor tabi:))
Geceyi pastadan sonra icilen turk kahvesi ile noktaladik. Malum araba kullanicaz, etrafta bolcana trafik polisi mevcut. Ama kahvemiz bile samataliydi. Once Murat ve Irem istedi. Dedik bizim neyimiz eksik. Sonra hepimize getirdiler kahveyi. Ama bir baktim onlarin fincanlari suslu, isli, bizimkiler duz beyaz. Valla olmadi dedim, bu kadar ayrimcilik da yapilmaz. Az sonra benim de suslu fincandaki kahvem gelmesin mi? ben de booyle salina gerine ictim guzel kahvemi. Ah bi de falci olaydi da soyle guzelinden bir kismet goreydi o zaman keyfimize denecek olmazdi.
Uzun lafin kisasi cok eglenceli bir aksam oldu. Iyi ki dogdun benim guzel arkadasim ve iyi ki hayat bizim yollarimizi kesistirdi:) seni cok seviyorum:)
1 yorum:
hayatımda geçirdiğim en güzel doğumgünüydü....
iyiki varsin. seni cook seviyorum...
Yorum Gönder