Sayfalar

1 Kasım 2011 Salı

yıkılmamak? yıkılamamak?

Garip bir ruh hali içindeyim. bir yandan huzursuz, bir yandan umutsuz, depresif. böyle böğüre böğüre ağlayasım geliyor. panik havasındayım bir yandan da... korkuyorum bir miktar, gelecek konusunda endişeliyim.
ama tüm bu duygular bir bulutun arkasında gölgede kalıyor. sanırım ilaçların etkisi ile baskılandıklarını hissediyorum. içimden böğüre böğüre ağlamak gelirken sanki o kişi ben değilmişim gibi hissediyorum. sanki içimde başka bir benlik var ve o ağlamak istiyor. ben boş boş bakmaya devam ediyorum.
ha ağlamıyorum kısmı kesinlikle yalan. eskiden de sulu gözlüydüm ama şimdi ota boka herşeye zırıl zırıl ağlıyorum. sadece aksi takdirde geçirecek olduğum sinir krizini geçirmiyorum.
bir yandan umutsuzluk yaşarken diğer yandan "du bakalım" modunda devam ediyorum.
yani bir yandan iyi bir yandan kötü bu ilaç olayı. insanın yıkılmasını engelliyor ama duygularını da baskılıyor.
işte öyle bir durum.

0 yorum: