Sayfalar

17 Ocak 2012 Salı

rose bowl...

beklenen gün 2 ocak pazartesi... rose bowl... amerikan futbolu hiçbir zaman ilgimi çekmedi. ama kendisinin öneminin olması ve rose bowl'un da benim için ikinci bir kutsal bir mekan olması sebebiyle bir heves gittim oyuna / stada. gerçekten süper bir stad. kocaman... görmemiş olsam konser için tıklım tıklım dolmuş olduğunu hayal etmek zor... ama maç için de stadda 91bin kişi olunca nasıl bir görüntü olduğunu hayal edebildim. daha doğrusu gördüm diyebilirim.
irene'in okulunun rengi kırmızı... maskotları da badgers denen kokarca kılıklı bir hayvan... hah zargandan baktım şimdi. porsukmuş. neyse biz kırmızıları giyip "go badgers" diye bağırarak girdik stada. yalnız bir sıkıntı var, biletleri rakip takım (oregon) mezunu biri vasıtası ile aldıkları için karşı takımın tribünündeyiz. allahtan adamlar bizim manyaklar gibi diil, medeni bir şekilde izleyebiliyorsun maçı.
oyunun kurallarını anlamam için birinci çeyreğin bitmesi gerekti ama sonrasında ruhunu kaptım. şansıma da son derece çekişmeli çok keyifli bir oyun oldu. janet oregon'un çok daha güçlü bir takım olduğunu ve wisconsin'i ezeceğini söylemişti ama wisconsin bayağı mücadeleci çıktı. sonuçta yine oregon kazandı ama wisconsin maçı hiç elden bırakmadı. hatta sonlardaki şansızlıkları olmasa maçı alabilirlerdi bile.
maçtan sonra eve geldiğimde bu sefer de stanford'un tostitos fiesta bowl isimli çerez kupası maçını izledim. yine şansıma o da bol skorlu, çok hareketli bir maç oldu.
sonuç olarak 2 maçın sayesinde amerikan futbolundan zevk aldım. gerci benim izlediğim maçlar 42-35, 41-38 gibi skorlarlar bitti (nadir olan bir olaymış). sonra başka bir maç 21-3 mü neydi... daha düşükleri de çok oluyormuş. çok sıkıcı...:)

0 yorum: