zorunlu tirat ariel dorfman'ın "dullar" oyunundan fidelia. allahım zorunlu değil de zor olsun diye seçmişler sanırım. ezberleyene kadar resmen anam ağladı. tabi ezber işin kolay kısmı. asıl zor olan onu oynamak:( henüz beceremedim, karar veremedim nasıl yapacağıma:(
sonra geldi serbest tirat sancısı... o mu bu mu derken romeo ve juliet'teki "dadı" da karar kıldım. önce oyunu oku, sancılar içinde tiradı ezberle. dün akşam onu da yaptım sanırım. yani en azından ezber kısmı. dramatizasyon hala nanay.
ve bir de şiir seçimi... benim gibi şiir özürlü bir insan.. ulan şair bile bilmem ne şiiri derken... (aslında önce sessiz gemiyi okumak istemiştim ama altan hoca burun kıvırınca...) internet sağolsun araştırırken can yücel'in "bağlanmayacaksın"ını buldum. bir anda "buldum":) haftasonu onu da ezberledim.
ezberler tamam da asıl işin zor kısmı hala beni bekliyor.
cuma günü dananın kuyruğu kopacak... kurul önünde - ki kurulda vahide gördüm de olacak - performanslarımızı sergiliycez... dilim tutulmazsa iyidir...
2 haftadır ödevi olup da yetiştiremeyen öğrenci modunda kıvranıyorum yeminle... hayat memat meselesiymiş gibime geliyor. bir de uzun dönem öğrencilerin notlarını görünce listede (40lar gırla gidiyor) iyice moralim bozuldu.
görücez bakalım bu cuma anyayı konyayı... alıcam boyumun ölçüsünü...
ve işte sanki evren benim bu durumuma aşina gibi bu haftaki yalan dünya'da nurhayat oyunculuk dersi alıyordu... kendimi gördüm sanki ekranda:)
0 yorum:
Yorum Gönder