Dün İstanbulda şirketin yöneticiler toplantısı vardı. Adile Sultan Sarayı diye bir yerde. çok güzel bir yer yalnız, manzarası vs süperdi.
Toplantıya biraz erken gitmişim. kimseyi de tanımayınca bir köşeye sığınmamak için bayağı cebelleştim. Ardından patron geldi ve habire birileri ile tanıştırdı beni. sonuç? hiçbirini anımsamıyorum:))
bu arada en nefret ettiğim şey başıma geldi. Önce telefonumun sesini kapadım sonra patron gelince arar diye geri açtım ve sonra kapamayı unutmuşum. toplantının başında bangır bangır çalmaya başlamasın mı! neye uğradığımı şaşırdım. allahtan kucağımdaydı ve fazla çalmadan kapadım. ama o anda alı al moru mor olmuştum valla. bir de patron sağolsun bizi inek öğrenciler gibi büyük patronların hemen arkasına oturtmasın mı! ceo'nun kulağının dibinde bangırdatarak "wrong" çaldım ya ne diyim...
benim işe alma görüşmesinde şu toplantıyı benim bitirdiğim adam görevi bir diğerine devrediyor. bu toplantı bir nevi onun da vedası idi. kendisini pek sevmiştim, gidişine çok üzüldüm.
başkaa... ha evet toplantı sonrası yemekte 2 kadeh şarap içtim. 6 aylık detoks sonrası 2 kadeh bile çarpabiliyormuş insanı!
böyle işte:)
0 yorum:
Yorum Gönder