Sayfalar

20 Aralık 2014 Cumartesi

nedensizce...

binbir türlü değişik duygular içerisindeyim bugün. son 1 saat içinde hem hüzünlenip hem sinirlenip gözyaşları döktüm... önce dünyanın ne kadar küçük bir yer olduğunun bir ispatını daha yaşadım bugün. nermin'cim çok sevdiği ve "çok kafa, çok iyi anlaşırsınız" dediği bir arkadaşı ile tanıştırdı bugün beni. aslında bir 6 aydır falan tanıştıracaktı da en sonunda "e hani ama" diyince bugüne nasip oldu. buluştuk 3ümüz, hatta önce kentpark denildi ama görsen sanki bütün ankara orada. park yeri bulmam mümkün görünmeyince aldım onları doğru tepe prime'a. daha ilk saniyeden çocuğu sanki uzun zamandır tanıyormuşum gibi. sonra nerdensin vs derken hem oturduğu yer, hem de ismi ve çalıştığı yeri bir de yüzünün benzerliğini birleştirince bende şimşek çaktı. benim en eski, en çok sevdiğim, kankam olan ama yıllardır dünyanın öbür ucunda olduğu için görüşemediğimiz bir arkadaşımın abisi!!! dedim sen özgenin abisisin. o anda o da anımsadı beni. senin adın çok geçerdi diye. nermin dumur bir şekilde bize bakıyor. dedim ki kendisinin de haberi var, dolayısıyla söylememde mahsur yok. özge benim üniversiteden beri çok ama çok sevdiğim ve o yıllarda sırıl sıklam aşık olduğum çocuktu. nermin dumur oldu tabi. niye olmadı vs. dedim olmadı işte üzerinden 20 yıl geçmiş, onun mu sorgusunu yapacağız şimdi. nerden nereye... hemen fotolar çekildi ve gönderildi kendisine tabi ki... ama abisini görünce özge'yi ne kadar özlediğimi farkettim. içim buruldu resmen. sonra belki de sohbetin de tesiri ile yaşayamadığıöm, küçük salaklıklarım veya korkularım yüzünden elimden kaçan mutluluklara hüzünlendim. sonra bunu birine anlatmak istedim. normalde hiçbir tereddüt etmeden anlatacağım kişiye artık anlatamadığıma da hüzünlendim. sonra eve geldiğimde otoparkın girişine park eden bir adama sinirlenip kendisi ile dükkanın içinde kavga ettim. dükkandakilere de ayıp oldu gerçi. sonra da sinirimden oturup ağladım. şu anda da sinirimden, hüznümden, ondan bundan saçma sapan bir şekilde ağlıyorum işte...

0 yorum: