Sayfalar

14 Haziran 2011 Salı

duygu(')suz...

Başlık cuk oturdu. Duygu'suz ve duygusuz... 
2.5 ay oldu şurada başlayalı. en çok kaynaştığım, en sevdiğim duygu oldu. bıcır bıcır bişey. güleç, tatlı.. sup'u andırdı bana hep. 2.5 ayımın en keyifli oyuncusuydu. sonra kötü haber geldi. ona olduğu kadar kendime de üzüldüm sanırım. belki de dürüst olmak gerekirse kendime daha çok üzüldüm. sevdiğim biri gidiyordu. hem de burada en sevdiğim.... derken o gün geldi çattı. hep gelmeyecekmiş gibi yaptık, görmezden geldik ama gelip kapıyı çaldı. buz gibi durdum bütün gün. duygularımı dondurucuya atıp geldim işe. esprilerin arasına sakladım hüznümü. kimbilir o neler hissediyor düşünmek bile istemiyorum. ama ben... 
büyümek böyle bişey sanırım. duygularını rafa kaldırabiliyorsun. daha da önemlisi kendini saklayabiliyorsun. ben bu sefer burada kendimi saklamayı seçtim. dolan gözlerimi 1-2 damla ile geçiştirmeyi başardım. 
bundan sonrası ne getirir bilmiyorum ama duygusuz dönemecimi duygu ile döndüm. 
asıl daha çok ne öğrendim biliyor musun? ya da neyi hatırladım... kendini ne kadar kaptırırsan birşeye, kaybedince o kadar üzülüyorsun. ne kadar mesafeli olursan o kadar hafif atlatıyorsun. uzun zamandır ilk kez kendimi kapıp koyvermiştim, al buyur, boyumun ölçüsünü aldım. 
geri dur selen, geri bas dur:)


0 yorum: