Haftasonu Ankara seyahatini iptal edip ablama taşınmasında yardımcı olmaya çalıştım. Cumartesi pazar paso eşya yerleştirdik. kolilerden eşyaları tek tek çıkar, ayıkla, nereye koyacağına karar ver, onları yerleştir... hele bir de simay bir titiz ki, her şey düzenli yerleşmeli. dolayısıyla bazı raflar en baştan yeniden yerleşiyor. en sonunda dayanamayıp isyan ettim. sen böyle her rafı 10 kere yeniden düzeltirsen bitmez tabi diye. (bitmiyor diye morali çok bozulmuştu da). neyse sonuçta ev bayağı adam oldu. en azından artık içinde yaşanır durumda. bir tek benim yatak iptal. evde daha vestiyer olmadığı için benim yatağın üzeri ayakkabı dolu:))))
bu arada 2 gün boyunca kıyafet ve eşya vs ayıkladık. çuval çuval kıyafeti (giyilmeyen kazaklar, egenin küçülenleri vs) eve yardıma gelen kişilere verdik. onlar kendilerine uygun olanları alsın, kalanını köye vs götürsün diye. sonra dün deprem oldu... tv kapalı, biz hummalı çalışma modunda olunca depremi ancak akşam öğrendik. hatta ben yurtdışından gelen "Türkiyede büyük deprem olmuş, iyi misin?" mesajlarından öğrendim.. sonra ilk aklıma gelen "ulan o kadar eşya verdik, ne çok işlerine yarardı" oldu. egenin zibil gibi kıyafeti vardı, sapa sağlam montlar vs... o kadar üzüldüm ki... kendimizi gene ihtiyacı olanlara verdik gibi teselli etmeye çalışıyorum ama kıyas götürmeyeceği kesin...
...
bu arada tabi 2 gündür twitter vs den de uzağım. deprem üzerine yazılan saçma yorumlardan bugün haberim oldu. okurken donakaldım. insanlık bitmiş bu ülkede... ve artık insanlar "biz ve onlar" olmuş... umut kalmamış artık... söz bitmiş, insanlık bitmiş, umut bitmiş... yazık... çok yazık...
0 yorum:
Yorum Gönder