Sayfalar

11 Temmuz 2012 Çarşamba

Heyecan modu

Bir süredir merak ettiğim, ilgimi çeken, ancak şimdiye kadar aklimin ucundan denemek geçmeyen, yapmak isteyip istemediğimi bile düşünmediğim bir girişimde bulundum birkaç gün önce.
Bir süredir evde oturmanın verdiği boşlukla bolcana dizi neyin izler olmuş ve gerek çekim gerek oyunculuk konuları dikkatimi çekmeye başlamıştı malum. Önce kamera arkası olayına takıldım, hala da takığım. Nasıl oluyor da oluyor, bir sahneyi kaç kere kaç açıdan çekiyorlar, fonda duran şu beyaz zırzavat hangi amaçla kullanılıyor, kaç kamera vardır ki acaba gibi sorular dolanıp duruyor. Ha bir de montaj. O konuda hiçbir fikrim ipucum yok, nasıl nerden öğrenirim çok da emin değilim, hatta emin olmayı bırak umudum bile yok.
Ama umudum olan başka bir konu var. O da bu oyuncuların nasıl rol yaptıkları. Duyguları mimikleri yüzlerine nasıl yansıttıkları. Yeteneksiz manken bozuntularından bahsetmiyorum. Gerçekten bu işi yapabilenlerden bahsediyorum.
İşte ben bu soru işaretlerini sıralarken gözüme bir ilan çarptı. Twitterdan akademi 35buçuk'u takip ediyordum (vahide gördüm, altan gördümgilin okulu). Hızlandırılmış oyunculuk akademisi başlıyormuş. Bir süre ilan bana baktı ben ilana. Günlerce sayfasına girip girip baktım. Sonra bir gün cesaretimi toplayıp aradım. Ne lazımdı kardeş diye. "gelip ön görüşme yapıyorsunuz" dediler. Orda "eneeem" dedim. Hani bastır parayı git formatında bişey değilmiş. Gerçi bu ön görüşme formalite de olabilir ama gene de bir fren mekanizması oldu benim için.
Bu veriden sonra gene birkaç gün ilan bana ben ilana bakmaya devam ettim. Kendime sordum durdum denesem mi diye. Denemeye karar versem dahi bende umut var mıdır diye... Hatta facebook'ta üstü kapalı anket bile yaptım. Tek isteğim ufak bir gazdı. Sonra geçen cts tüm cesaretimi toplayıp randevu aldım pts için.
Pazartesi geldiğinde hiç beklemediğim kadar heyecanlanmıştım. Sanki iş mülakatına gidiyorum. Hayır aslında iş mülakatlarında bile bu kadar heyecan yapmıyorum. Bildiğin tıp tıp modu. Kendi kendime "ulan yaş kemale ermiş, senin neyine" diyorum ama bir yandan da her şeyi geçtim temelini, mantığını anlıycam ya, onun azmi ve merakı var.
Neyse yüzümde heyecanımı bastıran bir ifade ile girdim binaya. Bir yandan da karşılayan insanların bakışlarında "oha lan bu yaşta burda ne işin var" bakışı yakalamaya çalışıyorum. Çünkü muhtemelen gelenlerin çoğu tiyatro öğrencisi falan diye tahmin ediyorum. Neyse bana bir form uzattılar doldurayım diye.
İsim soyad, doğum tarihi, eğitim düzeyi ve tataaam "mezun olunan okul" gülerek yazdım. Odtü end müh. Ne işim var kızım senin burda??? Sonraki sorular: kursa gelme amacınız? Hmmm lan ne yazıcam şimdi buraya? Merak desem "hadi yallah" diyecekler "temelini anlamak" gibi bişey karaladım sanirsam. Asıl vurucu soru ondan sonraymış. Hedefiniz? Hassss... Temelini anlamak dedik ya... Ama o hedef sayılmıyor olacak ki yenisini sormuşlar, neyse oraya da benzer bişeyler karaladım.
Ben tam formu doldurduktan sonra içeri Altan Gördüm girmez mi! Lan lan oldum bir anda. O anda öğrendim ki ön görüşmeyi Altan Gördümle yapacakmışım. Biran panik yaptım. Kendimi adamla dalga geçiyormuşum gibi gördüm. Düşünsenize ben acaba falan derken işin duayenlerinden biri seni ciddiye alıp görüşüyor. Utandım, heyecanlandım, görüşmeye kadar geçen ve bana çoook uzun gelen o 3-5 dakika içinde ben duygudan duyguya koştum, kendimi sakinleştirmeye çalıştım vs.
Bu arada bu heyacan yetmezmiş gibi bir de oradaki görevli hatun kişi bana kursla ilgili bilgi veriyor. Gayet yoğun, bol emek isteyen, ağır bir program. Zaten ürkek olan ben "selen kaç lan burdan, senin neyine" ruh hali ile savaşmaktayım. Allahım şimdi bir de görüşmede rezil olucam. Alırlarsa ya beceremezsem paniğindeyken buyrun görüşmeye dediler.
Geçtik içeriye Altan abimle. Ben harbi heyecanlı. Önce soyadımla ilgilendi. Ardından odtü ve ankara muhabbeti yaptık. Ben biraz rahatladım ama daha önce hiçbir ilgim eğilimim olmadığını söylerken biraz heyecan yaptım yine. Bu işte çalışmanın yanısıra yetenek de lazım dediğinde "aha tuttuk" dedim. Valla dedim hiçbir fikrim yok:))) içimden bunu siz söyleyeceksiniz dedim ama dışta tıs yok:)
Bu arada adam anlattıkça ben biraz daha heveslendim. Gözlem, odak, ilgi vs... o anlattı benim gözlerim parladı. Az evvel içeride oluşan kuşkular yerini hevese bıraktı.
Bana "ahanda şimdi sıçtık" dedirten şey ise "hadi kalk bakalım senle bişey canlandıralım" lafı oldu. Ben biran panikledim tabi. Heyecanlandım falan. Neyse kalktık ayağa bir mizansen anlattı bana, hadi bakalım dön arkanı ve yap dedi. Ne yaptım gerçekten hiçbir fikrim yok ama ya bende o ışığı gördüğünden:P yada ne bileyim başka bir sebepten olumlu karar verdi.
Ben de sanki sınav kazanmışım gibi sevindim. Sonra okulu gezdik. Haftaya veya sonraki hafta sınıf tamamlanınca haber verecekler ve başlıycaz.
Bu arada iş miş durumu olursa bakalım ne yapıcam. Aman gerçi bunca ay olmamış bir halt, 2 ay daha idare ediveririm:)))
Ya işte böyle, öyle görünüyor ki önümüzdeki 2 ayı tamamen farklı bir dünyada geçiricem. Belli mi olur, belki bende cevher vardır, bu işi çok severim ve devam ederim:)))

4 yorum:

Selim Karakaya dedi ki...

Action!

Bezen Hindistan dedi ki...

cok sevindim selenim. bu yasta mi yok artik, ben mi daha neler gibi olumsuz dusuncelere yenik dusmeyip gitmene cok sevindim. eferem:))

Chat Noir dedi ki...

eneeee buralara uğramayalı neler olmuş neler. Süper bi iş yapmışsın. Ben de semih gümüş'ün atölye çalışmasına çok heveslendim ama istanbul'da olduğunu öğrenince oturdum yerime.

Dilayra dedi ki...

Hakikaten buraya uzundur uğramamistim, hic haberim olmadi! Ketum kadin ne twitterdan ne facebook'dan ipucu verdi. Hayirli olsun selenim.