Sayfalar

7 Eylül 2008 Pazar

İstanbul'da ilk hafta

Şaka maka ilk haftayı tamamladım. Hatta haftasonunu eklersen geçtim bile. İlk haftam nasıl geçti diye soracak olursanız ben de çok emin değilim aslında. Ancak ilk izlenimler olumlu diyebilirim.
İşe gitmek için yapmakta olduğum yolculuk bir miktar maceralı. Yani evden çıktıktan sonra bir şekilde Bakırköy Deniz Otobüs iskelesine ulaşmam gerekiyor. Murat bıraktığında sorun yok, henüz dolmuş veya otobüse binmeyi beceremedim ve bir keresinde taksiyle gitmeme rağmen turnikelerin ordan el salladım:( Bu durumda orda benim gibi salaklar otursun diye yapılmış cafede oturup 45 dakika sonraki diğer otobüsü bekliyorsun.
Deniz otobüsünden sonra sorun yok. Otobüs 20-25 dakikada karşıya geçiyor sonra dolmuşla 5 dakikada ofise varıyorum. Dönüşte deniz otobüsünün saatine göre iskeleye ve ordan bakırköye. Bakırköy sonrası gene kabus. Sonuç olarak daha birinci hafta sonunda yoldan bezme moduna geçtim denebilir.
Onun dışında işe alışma turlarındayım. Ofisin yeri süper. İş kısmı biraz ağırdan gidiyor, hummalı bir şekilde yeni ofis aramaktayız. Geçen salı ve perşembenin bir kısmını bağdat caddesi üzerindeki kiralık ilanlarını izleyerek geçirdim. Bu arada bağdat caddesi deyip geçmemek lazımmış. Çaktırmadan üzerinde 5-6 adet semt barındırıyor. Eee yani değil, emlakçıya evi sorunca cadde demek yetmiyormuş, bizzat tecrübe ettim:)
Onun dışında değişikliğin henüz farkında olmadığımı farkettim. Yani sanki şu anda izindeyim de Hazineye geri dönücem. Muhtemelen bunda denizin de etkisi var. Benim için deniz ancak tatilde görülür. Bu sebeple ben şu anda tatilde olmalıyım. Ha bir de hazine de değilim, o yüzden yine tatilde olmalıyım:))))
Ruh halimdeki geçiş ya farkettirmeden son derece pürüzsüz bir şekilde olacak ya da bir gün uyanıp yumruk yemişe dönücem... Bakalım hayırlısı:)

1 yorum:

Anonymous dedi ki...

lodoslar başlamadan anadolu yakasından evini tutmalısın selen:)
kusarak güne başlamak fecidir.