Koştur koştur bir Ankara gezisi de az önce sona erdi. Yine nasıl geçtiğini anlamadım diyebilirim.
Ankaraya varış cuma akşam 9:30 suları. Güya Özge beni havaşdan karşılayacak. Ancak zamanlama hatası sebebiyle bir 10 dakika kadar ağaç olduktan sonra:PpP tam "e bari istanbula döneyim" derken:PpP baktım Özge yanaştı. Neyse atladık arabaya, doğru eve. Malum cuma gecesi yorgunluğu. TV de fear itself diye bir dizi bulup izledik, geceyarısı olmadan bu kez ben sızdım.
Cumartesi program yoğun, güne erken başlamak lazım. Netekim 8:30 olmadan hortlattım Özgeyi de. Duşlarımızı alıp önce kuaför sonra Rengin'i ağaç ettiğimiz Çukurambar big chef's. Kahvaltı diye gittik, bir baktık açıkbüfe!!! Hay allahım, gitti gene benim rejim!!! Geçen de aynı şey Burak'la Quick China da başımıza gelmişti. Suşii diye gidip açık büfe görünce dalmıştık. Burda da aynı durum oldu. Yine big chef's in birbirinden güzel ürünleri ile patlama noktasına geldik.
İkinci program Selim'le. TRT ekibi ve programından ancak 12:30-14:00 slotunda yer bulabildim, buna da şükür:))) Aldı beni kahvaltıdan birlikte Bahçeli 7'deki Starbucks'a gittik. Zaten o andan sonra da benim yuvam haline geldi kendisi. Neyse 2ye kadar oturup muhabbet ettik, dertleştik. ben gene biraz zırladım. En son kendisini Gloria'da "terkeden" imajında bırakmıştım, şimdi Bahçeli ününe ün kattım:))) Ardından beni karışık duygular içerisinde bir sonraki durağa, saat 14 randevuma bıraktı.
Elimde bavulum kös kös girdim tattoo'cunun kapısından. Bir yandan kararlıyım ama bir yandan hafif bir heyecan / stress içerisinde gidip geliyorum. Randevuyu aldığım Ömer Bey şehir dışındaymış, bu kötü haber:( ama şimdi ordaki adama da "yok ben size yaptırmam" diyemem. Neyse oturduk PC başına, benim figürü inceledik beraber. Eskizini bulamayınca adının Kenan olduğunu öğrendiğim şahıs kendisi bakarak çizmeye başladı. Ya bu aslında biraz karanlık deyince içini doldurmak yerine gölgeli yapalım vs dedik. Sonuçta çıkan figür oldukça hoşuma gitti.
Sıra uygulama aşamasına gelince ben başladım volta atmaya. Şimdi ne olcak, nasıl olcak vs... heyecanım her halimden belli. Kenan halime acıdı, beni işlemin yapılacağı odaya alıp hazırlık aşamasını da izletti. Temizlik, strelizasyon vs. İğneleri gösterdi tek tek, anlattı vs. Ben hala dolanıyorum odada. Neyse biraz muhabbet vs, şeklin önce taslağını çizdi omzuma, sonra oturttu beni sandalyeye. Bu arada benim heyecandan klasik çenem düştü. Bıdır bıdır konuşuyorum, bir yandan deli edip bir yandan adamı da güldürüyorum. Neyse, hazırlıklar bitti, dedim ilk iğneyi basmadan haber ver. ok dedi, başlıyorum. Heyecanla bekliyorum. Çok acımazsa sonra ayak bileğime de yaptırıcam bişeyler. Başladı çizmeye dedim "bu mudur?" dedi "evet". "amaaan, bu ne ki, ben de acıycak sandımdı:)))" Hakikaten de korktuğum kadar yokmuş. Sadece kenarları belirlemek için aynı yerden birkaç kere geçince biraz acıdı ama o bile lazerden daha acısız. Çizim yaklaşık 20 dakika falan sürdü ve işte sonuç: Olay bitti, sonuç da hoşuma gidince bi mutlu oldum. Kendi kendime sevindim durdum. Hemen telefonla foto çekip başladım aklıma kim gelirse göndermeye:))) Tepkiler genel olarak olumlu, keyfim daha da arttı:)
Güle hoplaya çıktım tattoo'cudan. Hemen Banuyu aradım, ne zamandır görüşmüyorduk. Aldım onu, istikamet yine starbucks. Bu sefer elimde bavulla ikinci ziyaret. 1-1.5 saat de Banuyla muhabbet ardından ben kuzenlere doğru yola çıktım.
Bindim taksiye, dangoz bir şöföre denk geldim. Beni yabancı mı sandı, salak mıydı bilmiyorum ama benim de kafamın dalgın olması sonucunda baktım balgatın içinden bilimum trafiğe takılarak ve yolu uzatarak gidiyoruz. Sonra gene baktım başka yerlerde, bir tepem attı. Başladım adama bağırıp çağırmaya. Adamda tık yok. Neyse kavga dövüş doğru yola çıkardım ama sinirim de hopladı. Kuzenlere de o sinirle girdim, önce mızırdadım söylendim adama, ama hemen konuyu dövmeme çevirdim, hemen onlara da gösterdim. Görmemişin dövmesi olmuş. hahah tabi bu arada sabah kızlara yanlışlıkla "düğme yaptırcam" dediğim için habire düğme diye dalga geçiyorum:))) neyse düğme muhabbeti ağır basında taksiciyi unuttum gitti. Ardında Pelin'le odaya girdik. Ben böyle sırıtık modu. derken biran durdum ve "eee?" oldum. Hakikaten de yaptırcam dedim dedim, yaptırdım, herkese gösterdim falan. eee? hayatımda değişen bişey olmadı, sihirli değnek falan da yok. eee? kaldı olayın adı:)))
Neyse akşamki program Adana asmaaltında rakı ardından manhattan. Tayfa benim teşvikden birkaç arkadaş ve onlar aracılığıyla tanıştığım kardeş, arkadaş vs. Harzem'in süper!!! tarifine rağmen yeri bulmamız 8:30 felanı buldu gerçi. Girer girmez dehşet bakışları altında dövmemi gösterdim kendilerine. Beğendiler sanırım:P Ardından yumulduk mezelere, muhabbete vs. Geceyarısına kadar eğlendik, yedik, içtik.
Ardından Harzem'i Burçe ile eve yollayıp hep birlikte Manhattan'a gittik. Gerçi hepimiz yaşlanmışız yorgunuz ama yine de canlı müziğin arasına kadar takılıp sallandık, biraz hopladık. Ordan çıkışımız ise 2.30a geliyordu. Sürünerek gidip uyuduk hemen:)
Bugün daha sakindi. Yarım gibi ben yine elimde bavulla Bahçeli starbucksa gittim. Bu sefer perihan hanımla buluştuk. Onla hasret giderdik. Eskilerden genel geçerden bahsettik, dertleştik. Ardından Emek ciğer 52 ve yine Bahçeli ama bu sefer Kahve dünyası. 2 gündür içtiğim kahvenin haddi hesabı yok:)
Nihayet 4.30 sularında düştüm yola ve önce havaş ardından Esenboğa. Wings'de oyalandım biraz. Üniversiteden bir arkadaşımla karşılaştım orda. Kız beni tanımasa kesinlikle tanıyamazdım:(((( Ayaktüstü biraz muhabbet ettik, sonra o kendi uçağına ben kendiminkine.
Ben daha zaman var diye sallanıp yeni "dövme"mi vazelinlerken baktım adım anons ediliyor. Amanın diyerek uçtum kapıya. ardından klasik kalkış, iniş, arabaya geliş, rot balansı bozuk arabamla titreyerek eve dönüş... tembellik yapmasam da şu ayarlara bir baktırsam.
4 yorum:
dugmeni gule gule kullan sekerim:)
yakismaz mi...
bu arada okurken ben yoruldum yahu, sen de olmasna bu ankarada mekanlar bos kalacak galiba...
operim o guzel yanaklarindan:)
senin yüzünden ilişki yaşayabilme ihtimalim ne kadar dibe vuruyor farkında mısın??? sürekli çeşitli ortamlarda kızları ağlatan adam imajım var!!!
ayrıca "bize ayrılan süre" kavramını sana yaşatabilmenin verdiği eşsiz mutluluk çöktü içime!
evet.
:)))
Super olmus, cok yakismis, gule gule kullan, pek begendim.
uzaklardan killanmayan bir kil
Yorum Gönder