Az önce yine ablamın zorlamasıyla KBBciye gittim. ben yine "ya giderim bir ara" modunda dolaşmaktaydım. neyse gittim, önce ablam BT çekti. sol kulakta bilmem ne var dedi. sonra filmi alıp KBB uzmanına gittik. çocuk önce filme baktı. ooo çok dolmuş vs dedi. naaptın böyle, solda da var sağda da falan dedi. sonra bir aletle bakıyorlar ya, önce burnuma baktı. "senin burnunda aşırı deviasyon var, sen nasıl nefes alıyorsun" diye sordu. ben de "e alıyorum işte" dedim. bir de üstüne sinuslerde bilmem ne kisti varmış. bu kadar büyüğünü de ilk kez görüyorum dedi. allah dedim ne diyeyim. sonuç olarak sanırım bunca yıldır ben nefes aldığımı sanıyormuşum.
sonra sağ kulağa baktı. kızarıklık var, zorlamışsın dedi. yok dedim sorunlu olan o diil, sol kulak. dur daha ona bakıcam dedi. sol kulağa bakarken adamın dehşeti görmeye değerdi. bir yandan da ablama gösteriyor. kulağın içi kıpkırmızı. nasıl zorlamışsam artık, haşat olmuş kulak. kendi aralarında tıbbi deyimlerle bilmem ne olmasına az kalmış, yok şöyle yok böyle konuşup duruyorlar. doktorun çizdiği karamsar tablo neticesinde biraz şüphelenip "ablam size korkut demedi di mi?" dedim. simay orda yemin ediyor yok öyle bişey diye. dalış zaten yasak da uçmayacaksın di mi deyince haftasonu ankara var dedim. o zaman bilmem ne ilacı falan filan. tıkanıklık da öyle hemen geçmezmiş. 2 hafta falan alır dedi.
kulak o haldeyken ben olsam tek dalış yapmam sen bir de gidip 5 dalış yapmışsın diye şaşkınlığını dile getirdi. ben de cahil cesareti olsa gerek ne diyeyim dedim.
eğer dalmaya devam etmek istiyorsam deviasyon sorununa da el atılması gerekirmiş. ameliyat dedi. hah dedim, modaya ben de uydum. önce şu kulağım bir düzelsin de sonra düşünürüm burun durumlarını...
1 yorum:
canım çok geçmiş olsun, gene hasar yapacaksın desene :)
Yorum Gönder