Sayfalar

16 Kasım 2010 Salı

Kızıldeniz 2. gün

Dün gece saat 10 gibi attım kendimi odaya, ona uyumak değil sızmak denir sanırım. Gece boyu terleyip toksin attım sanırım. Sabah uyandığımda boğaz ağrısı azalmış ancak burun tıkalı idi. Kahvaltıda gene birilerinden ilaç otlandım. Önce burun açıldı ama dalmaya yakın sol taraf alarm vermeye başladı. Deneyelim diyerek inmeye başladım. Sol taraf iptal durumda. 5 mt falan daldım, baktım inilebilir gibi değil. siz gidin ben yukarıdan takip ederim dedim. Yavaş yavaş hem ilerledim hem indim. 10 dakika sonra 8-9 mt inmiştim. Orada gruba dahil oldum. Onlarla dolandım bayağı bir süre. Dalış sonunda yukarı çıkmak daha eziyetli oldu. Sanki birileri kulağıma şiş sokuyor:( bir yandan çığlık çığlığa bağırıyor bir yandan ağrıyor. Neyse bir şekilde acı içinde de olsa çıkmayı başardım. Bu arada sinusleri patlatmışım, hafif kanadı.
Yukarı çıkınca hemen 2. dalışa hazırlanıp sarınıp sarmalandım. Bişeyler yedim biraz kestirdim. 2. dalışı es geçecektim ama rehber burası çok güzel deyince gene kuşanıp indim. Yine aynı terane. Kulaklar sanki saatli bomba. Gene zar zor dengeledim. Zaten max. 10 mt dalıyoruz. Bu sefer sürü halinde aslan balığı, kaya balığı vs vs gördüm. Tam bir görsel şölendi. 1 saat kadar dolandık yine. Çıkış gene eziyet. Kulağım süründürdü resmen. Sinusler gene patladı. Kanadı. Gene çıktım, sanki biri kulağıma şiş sokuyor. Neyse bitirdim dalışı çıktım yukarı, üst giyinmece vs.
Bu dalışları bir de kameraya çektiler. Çok güzeldi:) umarım yarin daha iyi olurum.
...
Akşama gelince: oy oy oy. Akşam balık lokantasına gittik. Balığı boşver kabuklulara dadan modunda, karides, midye kalamar ve yengeç söyledik. Bir de abartmışız ki, bir geldi siparişler, allahım biz 11 kişiyiz, 20 kişi rahat doyar. Karidesler kocaman kocaman, kalamar desen aynen, yengeç zibil gibi, midyeler süper lezzetli. Masada tek eksik var, rakı! Sorduk garsona alkol satmıyorlarmış. Ah ah vah vah formatında yarı buruk hayıflanırken bir arkadaş çantasından rakı şişesinin ucunu çıkardı. Allaaaaah, masa bir sevindi. Sevindi de nasil içicez? Su katmadan, buzsuz vs de içilmez ki bu meret. Lan naapsak ne etsek derken garsonu çağırıp "ya biz dışarıdan gidip alkol alsak olur mu?" dedim. Adam tabi tabi yapınca allah dedim, çığırdım millete "çıkarın rakıyı" diye. Nasıl yani falan oldular. Dedim sordum, sorun yok dediler. Artık bana ne kadar dua etseniz azdır. Bi sevinçle doldu bardaklar. Garson baktı, dedim bizde hazir alınmışı var:))) bu arada ben hasta ya, alkol ucundan acıcık alabildim:((
Töhmeleme formatında yedikten sonra türk kahvesi içtik. Gayet de güzel yapmışlardı. Tüm bunların ardından otele dönüp yatma 11 bile degil!!!

0 yorum: