Cumartesi akşamı Gülsün'ün düğününü müteakip (düğünü bilahare resimler gelince yazıcam) pazar sabahı kahvaltı yapalım dedik. Tabi biz dedik de yarı yarıya da fire verdik.
Öyle ahım şahım bişey istemediğimiz için Turan Güneş üzerindeki Çıtır Simit'e gidelim dedik. Ben daha önce hiç gitmemiştim ama Banuların uğrak yerlerinden biriymiş. Saat 11:30 sularında Didem'le mekana vardığımızda yolda bir sürü araba vardı. Amanın yoksam bunların hepsi simit yemeye mi gelmiş diyerek arkadaki bahçeye daldık. Evet, hepsi simit yemeye gelmiş. Allaaah rezervasyon da yapmamıştık derken garsonlar sağolsun hemen bize hem de çardakta serin bir yer buldular. Hemen ardımızdan Banu geldi, kalabalığa o da şaşırdı. Meğer normalde gayet tenha olurmuş. Sonra garson bile kalabalığa hayret ettiklerini itiraf etti. Neyse biz açıkbüfe mi yoksa sade kahvaltı mı diye dşünürken klasik açgözlüğümüze yenik düşüp açıkbüfe kahvaltıda karar kıldık.
Peynir çeşitleri fena değil. Kahvaltının vurucu noktası tazecik sıcacık simitler, bol peynir, buz gibi karpuz veee el açması gözlemeler. Hepsinde yiyeceğim derdine düşünce sonrası pek hayırlı olmamakla birlikte simit-peynir-karpuz üçlüsünün keyfi hepsine değdi şahsen:) Kalabalık sebebiyle çaylar ilk başta biraz rotarlı da gelse sonra farkı kapadılar. Gerçi karpuz varken çaya kim bakar o da ayrı mesele.
Didem'i Havaş'a yetiştirmek için 13:30 sularında mekanı terketmek durumunda kaldık. Ancak gazete ve dergileri alıp keyifli bir pazar kahvaltısı için uygun yerler listeme bu Çıtır Simit'i de eklemekte kesinlikle sakınca görmüyorum. Yalnız böyle giderse yakın zamanda rezervasyon yaptırmadan gidilmez hale gelir:)
0 yorum:
Yorum Gönder