Sayfalar

15 Ekim 2007 Pazartesi

Gönül işleri

Bu akşam öyle bir olay oldu ki hala etkisinden kurtulamadım.
Dün biraz bunaldığım için bugün öğlen eve gittim. Akşam da Derya ve Melih uğrayacaktı, sonra 8:30 gibi hep beraber Simaylara geldik. Ege'nin yarına kalan 1-2 ödevi varmış, şamata içinde o da yapıldı. Sonra biz büyükler bilgisayar başında birbirimize youtube'dabişeyler gösterirken Ege sessizce hazırlanıp yattı. Bunu farkedince iyi geceler öpücüğü vermeye yanına gittim. "Sana bişey sorabilir miyim?" dedi sonra beni yanına oturttu. Sonra da okulda en sevdiği (ve hatta büyüyünce evleneceği) arkadaşının onu üzdüğünü ve bir şans daha verip vermemesi gerektiğini sordu. Biran afalladım ama arkadaşlıkta böyle şeyler olabileceğini, şans vermesi gerektiğini söyledim. Herkes kavga edebilir veya birbirini üzebilir gibilerinden geveledim. Olayın ne olduğunu anlatmak istemedi. Unuttuğunu söyledi. Muhtemelen söylemek istemedi ama ben de unuttuğuna göre çok önemli olmadığını söyledim. Bana seni hiç bir erkek sevdimi diye sordu. Sevenler oldu, onlarla da tartıştığımız oldu, normal böyle şeyler vs diye geveledim. Sonra yanından ayrıldım.
Ama içim öyle bir buruldu ki... O ufacık kafasında bunu dert etmiş kendine. Yatağında yarın okula gidince ne yapacağını düşünmüş meğer. Adam artık büyüyor. Yaramazlık vs tamam ama kalp kırılması ve acı çektiğini görmek gerçekten çok zor olacak. Buna hiç hazırlıklı değildim ve sanırım bundan hiç hoşlanmadım. Kendimizi bile koruyamadığımız bir dünyada büyümekte olan bir çocuğu kalp ağrısından nasıl korursun, nasıl açıklayabilirsin ki... Kendimi çok çaresiz hissettim çok.

0 yorum: