Sayfalar

2 Ekim 2007 Salı

Konya Tandır

Geçen hafta Tavacı Recep Usta beni kesmemiş olacak ki cuma günü akşam evde yiyecek birşey olmamasını da bahane ederek Bilge'yle Konyalı Tandır'a gittik. Ben daha içeri girmeden "ayy burası mı? ama burası pek salaş" diyerek Bilge'yi dehşete düşürdüm. Sonra içeri girdik, iftara daha 25 dakka falan var. Masada yalanarak bekledik. Ezanla birlikte çorbalar, onu müteakip tandır geldi. Ben zaten "eeetttt" modunda olduğum için ilk başta gözüm doymayarak yarım kilo tandıra "ay bu kadar mı?" dedim. Bilge dehşet içinde bana bakakaldı. Yemek sonuna doğru kızcağıza hak verdim. Hakikaten fazlaymış.
ama bu bizi keser mii? hayır. Hazır Hatırla Sevgili'ye daha çok var. Hadi biz Bahçeli'ye uzayalım diyerek ayrıldık Konyalı'dan. arabayı evin oraya parkedip kendimizi Starbucks'a attık. Tamam kabul ediyorum, yine çok yemişim!!! Bu seferlik sadece düz kahve içerek Starbucks'a hakaret ettim resmen. Kahve yanında vıdı vıdı eksik kalmadı tabi. Artık ne sağlık sorunları kaldı ne çocukluk anıları:)

0 yorum: