Ya bu ramazan hakkaten çok keyifli bir ay. İnsanlarda farklı bir birliktelik yaratıyor. Özellikle iftar sofrası ve biraraya gelinmeler, bilmiyorum ama benim çok hoşuma gidiyor:)
Netekim ramazan başından beri yine o iftar senin bu iftar benim geziyoruz:) Dün akşamkini saymazsak en son perşembe Jülide ağırladı tüm daireyi. İş çıkışı uçarak gittik evlerine. Zaten anca yetişiyorsun. Kadıncağız uğraşmış bayağı, gayet mükellef bir sofra kurmuş. Ben kahvaltılıklar ve zeytinyağlılara öyle bir dalmışım ki ana yemeğe yer kalmadı sonunda. Sonra da Hülya'nın muhallebili güllacı... Damlasakızı hariç gayet başarılı bir çalışma olmuştu:)
Ekrem veletler dışındaki yegane erkek olarak kaldıysa da o da maçı bahane ederek erken kaçınca biz kızkıza sardık muhabbete.
Veletler çok şekerdi. Gayet de güzel oynadılar.
Akşama damgasını vuransa tam dağılırken Gökçe'nin kolunun Emre'ye çarpması oldu. Saati garibimin dudağını acıttı. Emre bir sinirlendi "sen yaptın! sen yaptın" Kızcağız özür diledikçe Emre kızgın bir suratla "sen yaptın" diye çığırdı:) çok şirindi ya:)
0 yorum:
Yorum Gönder