Sayfalar

12 Temmuz 2010 Pazartesi

Kabus?

Dün gece saçma sapan rüyalar gördüm. Şu anda çok detay hatırlamıyorum ama çok huzursuz olduğumu hatırlıyorum. asıl aklımda yer edense rüyamda artık ne iş yapıyorduysam elimde eldiven vardı, eldiveni bir çıkarıyorum ellerimde siğiller vs oluşmuş. Sonra onlar büyüyüp taşlaşıyor böyle kocaman, iğrenç bir format alıyor. aklım çıktı resmen. sonra bunlar nasıl geçecek derken bir şekilde elimi yıkadıktan sonra bir kısmı yok oluyor, 1-2 küçük kalıyor. Resmen panik formatında uyandım. Tabi asıl rüya daha ürkünçtü ama onu hatırlamıyor olmam daha iyi bence:)))
...
Haftasonuma gelince: cuma akşam gidip saç boyatıp biraz kestirdim. cts öğlen RPG oynamaya gittim. Bu seferki oyun ilkinden biraz daha farklıydı. Bu sefer konuşmaları vs de canlandırdık. Bir de hareketleri tarif etmemiz gerekti. Ben cimmeria'lı bir barbar dövüşçü oldum. Adım Erina. Hagar'la beraber paralı asker olarak iş bulmaya gittik, sonra zombilerle dövüştüm vs. DM baktı ben yenilmeyi sevmiyorum "tamam sen tüm zombileri öldürdün" dedi. Bu arada oyunu acaip sulandırdık. Birara baktım oyundan kopmuş paso geyik yapıyorduk. Biraz daha uzatsak savaşçılar kırıtık gay halini alacaktı. tabi bu arada yağan yağmurdan hiç bahsetmiyorum. Bardaktan boşanırcasına yağmur yağdı ve biz kamelyalar altında bir şemsiye altındaydık. Şemsiyeden çoğumuzu korumakla birlikte kenarlarından sızanlarla birkaç kişi çok ıslandı. Ben akşam ablamın dg yemeğini bahane ederek kendimi güvenli sularda tuttum. saat 5 sularında DM'in de işi çıkınca oyunu yarım bırakıp dağıldık. Aklım kaldı resmen yaaa:)
Akşam ablam, enişte ben Cihangir'deki 5. kat'a yemeğe gittik. Ortam çok güzel olmakla birlikte erken gittiğimiz için manzaranın tadına tam varamadık. Bizimkiler yaşlanmış tabi, 10 gibi kalktık ordan, tıpış tıpış eve.
Pazar 4 gibi ablamlardan döndüm. Önce Kadıköy'den bilimum dvd aldım, ardından istikamet Aylin. Akşam salata-şarap-film üçlüsü yaptık.
Önce gülen suratlara kanıp Robert DeNiro'nun "everybody's fine" filmini izledik. Biz eğlenceli vs beklerken gayet drama bir film çıktı. Neyse onun sonu güzel bitti.
Ardından "Ondine" a başladık. Colin Farrell'i hiç sevmem aslında ama bu filmde o kadar kötü değildi. Ancak irlanda aksanı ile konuştukları ve alt yazı tamamen alakasız olunca birçok yeri anlamak için defalarca durdurup geri alıp tekrar dinlemek durumunda kaldık. Hele de "selkie"nin ne olduğunu film bitene kadar çözemedik. Puzzle çözer gibi anladıklarımızı birleştirip durduk. Aylin film boyunca google da dolandı durdu ama o kelimenin "selkie" olduğunu, celtic myth olduğunu ve  detaylarını film bittikten sonra girmeyi akıl ettiğimiz imdb'den bulduk:))) baştan baksak bu kadar debelenmezdik muhtemelen ama o zaman da hazır lokma olurdu:P
sonuç olarak iki film de vasattı!

0 yorum: