Dün akşam "eat, pray, love"a gittim. Önce Edward abimin Şantaj'ına heveslendim ama sonuçta kazanan bu film oldu. Film hakkında söyleyebileceğim şey: vasat. bir kadının kendini bulma hikayesi, ama öyle ahım şahım bişey yok. kadın için çok şey ifade ediyor olabilir ama benim için öyle ekstra bir durum içermedi. film aynı sırayla gidiyor. İtalya'da yiyor, hindistan'da dua ediyor ve Bali'de aşık oluyor. ben daha çok giydiği ayakkabıları sevdim. bir de italyadan manzaralar filmin en çekici kısmıydı. Julia roberts yaşlanmış mı, çirkinleşmiş mi bilemedim. bir garip olmuş. clooney'den sonra o da beni bir rahatsız etti. bazı sahnelerde hatun harbi hoş ama bazı yerlerde bu ne yaa falan diyorsun. film amerikada gişe yapmamış, anlaşılabilir. kitap da muhtemelen öyle muhteşem diildir:)sonuç olarak izlemeyen bişey kaçırmaz bence. ha javier abiyi sorarsanız... yok onun da öyle sorulacak bir tarafı yok. zaten filmin bali kısmının sonunda çıkıyor piyasaya. olmasa da olur yani.
şimdi azimle beklediğim: şantaj:))))
9 yorum:
Ben de bu filme gitmek istiyordum, bilirsin animasyonlardan sonra neredeyse ilk defa olacaktı...Böyle düşünme gerektirmeyen,keyifli, frigo buzumu veya çikolata ve çayımı alarak sinemada oturup izleyebileceğim bir film hayali kuruyorum...
Ada
valla çok şey beklemeden gidersen git ama bence hayal kırıklığına uğrama ihtimalin yüksek:)
gerçi aylin beğenmiş:)
valla ben çiğ tavuk yemektense bu filmi tercih ettim. Bu akşam gidiyoruz. Roger Ebert aynen şöyle yazmış:"You can see how it would be fun to spend a year traveling with Gilbert. A lot more fun than spending nearly two hours watching a movie about it. I guess you have to belong to the narcissistic subculture of Woo-Woo.":)
hah işte... kadın için önemli olabilir de bana bişey ifade etmedi.. çok şey bekleme filmden. bir de beğenirsen sakın bana deme:P
şantaj güzelmiş ama kızları ikna edemedim:)
off salak mı onlar... ben kesin gidicem şantaj'a...
julia roberts şişmanlamış mı hamile mi anlamadım. bardem de pek çirkinleşmiş. filmin başında julia'nın giydiği gri elbise ve italyadaki son gününde giydiği kazak güzeldi. hindistan'a öldür allah gitmem. bence hazine'de yaptığımız da bir nevi seva yani.
aha filmin özeti
kadın o kadar yedi italyada daa...
kazakları hatırlamıyorum da ben sandaletlerini sevmiştim:))))
dedim sana. gittin bi de üstüne para verdin!
evet sandaletler güzel de onları giymek için bi de güzel ayak lazım. o nedenle yüz vermedim:)
Yorum Gönder