Sayfalar

10 Ocak 2011 Pazartesi

başlıksız

Yine yoğun, yine hareketli bir haftasonu...
sanırım depresif modumdan çıkmak üzereyim. ya da dip yapar gibi oldum. neyse ne, sonuçta hareketli bir haftasonu geçirdim.
Cuma akşamı bir arkadaşla palladium'da buluşup bişeyler yedik ve turist filmine gittik. Film bence eğlenceli idi. johny depp amcam biraz sarsak bir adam rolündeydi, ama ben sevdim. yalnız filmin sonunu başından tahmin ettim, eğlencesi kaçtı benim için:P sanırım bu tip filmleri çok izlemeye başladım ehehhee...
bu arada palladium'da halim çok komikti. benim botun topuğunun bilmem nesi düşmüş işte. hani çivisi kalır ya bir tek ortada. aynen o durumda. dolayısıyla her adımda çınlıyor. ben bu olaydan nefret ederim ama yapacak bişey yok. yürürken sürekli kendimle alay ettim. çın, çın, çın...
sonra gece eve geldiğimde nasıl yorgunum, hani daha yatak odasını gördüğüm anda uyuyabilirim, o derece. fakat bir baktım benim zavallı hayvanların suyu bir bulanık, göz gözü görmüyor. kıyamadım, o saatte sıvadım kolları, sularını değiştirdim vs.
cumartesi dilekler geliyor. otobüsleri 12:15'de ataşehir de olacak. çıktım evden tam 12 sularında Varan'ın dudullu'daki yerine geldim ki dilek aradı biz geldik diye. ben de şimdi geldim dedim ama benim geldiğim yerde Varan maran yok. anaaa, lan varan nerde oldum. meğer kamil koç'un oraya biyerlere taşınmış. hadi kalk koç'a git. orda da değil, geride kalmış. dolana dolana buldum yerini. bir yandan da "allahtan yolcu etmeye değil, karşılamaya geldim" diye seviniyorum. hele düşünsenize, ben gidiyor olsam kesin bulamamış ve yolda kalmıştım:(
Cumartesi gününü kapalı çarşıda dolaşarak geçirdik. ben çok seviyorum orayı, inanılmaz bir havası var. mağazalara girdik çıktık, çok eğlenceli idi.
pazar sabah caddebostanda kahvaltı, ardından onların 1-2 işi vardı, ben caddede dolandım. sonra birlikte bu sefer capitol'e gittik. ben çınlayan ayakkabımı mağazaya verdim, oturduk, muhabbet vs yine eve gelmemiz akşamın 8:30'u.
bu sabah kabusumuz ise bambaşka. uçak 10:20'de, biz 7:18 de teker döndürdük. murphy de bizimle gelmiş, köprü kıpkırmızı göründüğünden ayağından girdim ama ayak daha kalabalıkmış. köprüye geldiğimizde saat 8:10 falandı. ordan sonrası açık mı? tabi ki hayır!!! uçak kaçtı vs diyerek 9:25 itibariyle alandaydık. allahtan yetişmişler. benim dönüş 10:05. kısacası 2 saat 45 dakika araba kullandım ve sonuçta 1 km öteye geri döndüm... lan bu kadar sürede bolu'ya gider insan be!!!

0 yorum: