Cumartesi akşamı Neşe'nin doğumgünü. Kendisi ne sever pek bilmediğim için yakın arkadaşlarından yardım istedim. Burkay fikir verdi, Güvenç'le de uygulamasını yapmak üzere Palladium'da buluştuk. Tabi 2 gıdım yağmur gören İstanbullu trafiği neticesinde anca 8'de buluştuk. Önce gayet masum bir şekilde birkaç dükkana girip hediye alternatifleri belirledik. Derken Güvenç aç olduğu için alışverişe devam etmeden karnımızı doyuralım dedik. Sushico'ya yöneldik. Sınırsız sushi alternatifi karşısında kendimizi kaybedip sayısını söylemeye çekindiğim miktarda sushiyi Neşe'nin doğumgünü şerefine kaldırdığımız şarap kadehleri eşliğinde mideye indirdik. Sınırsız sushinin kuralı tabakta kalmaması imiş. Dolayısıyla o düzinelerce sushiyi bitirmek için zamana yaymamız gerekti. Saat 10 olup da bizi restorandan kovaladıklarında ikimiz de patlamak üzereydik.
Sonra ben gidip Ataşehir'de kiralık ev baktım. Birkaç parça eşya atarak sığabileceğim bir ev gayet makul fiyata... acaba taşınsam mı?
Hediye mi? ne hediyesi:PpP
3 yorum:
ev bakma işini ciddiye al ve erteleme bence... anladın sen onu:)
ahahaha bu hayatımda okuduğum en özel blog metni sanırım, ismim geçmiş, cismim geçmiş, adıma kadehler kaldırılıp sushiler yenmiş, bundan ala hediye mi olur Selen'im iki gözüm:) malum herşey zaman içinde tükenir ancak "internet is forever":)
ahahhahah Neşe, sen nerden buldun yav blogumu:))) eee şey, o neşe sen diilsin:PpP
Yorum Gönder