Sayfalar

16 Haziran 2010 Çarşamba

Sevmiyorum

evet evde oturmayı sevmiyorum. salak salak TV izleyip kucakta laptop oyun oynamaktan başka bişey yapmıyorum evdeyken. yani dönem dönem evden zevk aldığım zamanlar olsa da şu anda bu dönemlerden biri değil. Zaten bi salaklamış durumdayım. Az önce bugün çarşamba mı diye sordum, düşünün artık!
Neyse dün de gene canımın evde oturmak istemediği bir gündü. Şansıma bir arkadaşımın doğumgünüydü ve kutlamak için aradığımda akşam caddede kutlayacaklarını söyledi. Süper dedim ben de, uğrarım yanınıza.
Akşam iş çıkışı kuaför vs işlerimi hallettim. Artık sabahları işe bile zor geliyorum bırak erken kalkıp kuaföre gitmeyi. O yüzden de fön işi akşama kalıyor. Sonra sakızlarımı almaya sahrayıcedide gittim. evet sakız almaya! detaya girmeye gerek yok. ordan dönerken yine yolu şaşırdım. ve yine karmene rağmen şaşırdım. ama dön dediği yerde dönüş kapanmıştı. Herneyse gene dolandım durdum neresi olduğunu bilmediğim yerlerde. sonuçta çıktım caddeye. 1-2 salaklık da orda yaptıktan sonra buldum adresi.
Keyifli bir akşam oldu. Ben gidesiye herkes yemeğini bitirmiş. Muhabbet vs ettik. Allahım gene benim çenem düştü. Ben neden bu kadar çok konuşuyorum:( bir insanın her konuda bir anısı olabilir mi yaaa??? ama baktım gak deseler bişey anlatıyorum guk deseler başka bişey. tabi sonradan farkettim ben bunu. ilk girdiğim ortamlarda daha pasif kalmayı öğrenmem lazım. ayıp oluyo:(

0 yorum: