Sayfalar

14 Nisan 2010 Çarşamba

:(

Offff, hüzün bastı akşam akşam.
Füsun'un doğumgünüydü bugün. Akşam arkadaşlar ile büyük klüpte olcaz sen de gel dedi, iyi dedim ben de. İremle sözleşip gittik. Bir gittik ki bilimum kokoş hatun. Neyse bir tanesinin de (o kokoş diildi, şeker biri) adını çok duymuştum. aa dedim, sizi çok duydum ben. O da gıyaben tanıyor beni. Sempati yapmak istedi sanırım "canım benim çok acılar çektiniz" diye girdi konuya, kapatmaya çalıştımsa da başarılı olamadım. Orda çöktüm önce. Neyse sonunda konu değişti. Derken Ankara'ya gidip geldiğimden bahsederken "baban orda di mi?" dedi. Dedim babamı da kaybettik. Bütün o tantanayı anneme yapmış meğer diye düşündüm. O da bir kötü oldu, afedersin ben aslında biliyordum da nasıl dedim vs. Tabi kendini kötü hissetti, konunun üzerinde biraz daha durdu. Tam ondan kurtuldum derken Füsun "ablanla konuştum" diyeceğine "annenle konuştum" dedi. Dedim nasıl becerdin? sarıldık güldük falan ama artık benim bardak dolmuş; yaşlar süzülmeye başladı hemen. Güya doğumgünü diye gittim, eğleneceğime çökmüş olarak döndüm eve... Uyuyayım bari, en iyi ilacı...

0 yorum: