Sayfalar

3 Eylül 2010 Cuma

bir uyanabilsem neler yazıcam...

Kişinin kendini bilmesi gibisi var mı şu dünyada... e artık 36 yaşına gelince insan, ister istemez tanımaya başlıyor kendini. mesela beni ele alalım. bişey yapmak ister de başkasının hatırına vazgeçmek durumunda kalırsam ters teperim. hele de bu aile kişisiyse tepkim daha sert olur.
dün akşam da benzer bir durum oldu. Bizim bir arkadaşın doğumgünü. olay 8.30 da başlıyor, ben maslakta ablamın yanına gitmişim, işim 4.30 gibi bitmiş. 4 saat nerde oyalanayım ya, of zaten canım da gitmek istemiyor diyerekten ablamı da alıp onlara gittim. derken günah çıkarmak için bir arkadaşı aradım "ben gelmem herhal" diye, meğersem öncesinde yemek yenecekmiş. hadii oldum ama iş işten geçmişti. akşamın ilerleyen saatlerinde telefonlar gelmeye başladı. "hadi gel, bak herkes burda" (allahım seviliyorum:PpP) her telefonla benim içim gitmeye başladı. bu arada ablam da "ya ne gerek var, oturalım işte" deyince fitil ateşlendi. saat 10'a doğru bir heveslendim, bizimkiler yine gitme falan deyince kaldım ama sinirlenmeye de başladım. aynı haftada 3. kez onlardayım, hala otur diyorlar diye. tabi ben o asabiyetle çattım kaşları oturdum. sonra sinirlendim yatmaya gittim. bir yandan da içim içimi yiyor. resmen makyajı temizledim, pijamalarımı giyip yattım. 10 dakika yatakta debelendikten sonra "aaaa! eğer şimdi gitmezsem aklım orada kalacak ve ben de bizimkilere köpürüp durucam, iyisi mi gideyim de gazabımdan kurtulsunlar" diyerek kalkıp giyindim ve fırladım evden. tabi önceki surat ve tepkimden dolayı sesleri çıkmadı gariplerimin.
vaziyet böyleyken benim mekana varmam gecenin 11:30'u. assolist modunda giriş yaptım resmen. oh be, harbi kalabalık. ne zamandır görmediğim bir sürü arkadaş. bi mutlu oldum ki sormayın. saçlarımla da acaip sükse yaptım. 2 gündür süper şımarığım. yarı muhabbet yarı dans derken dağılmamız 1'i geçti. eve gelip zıbarmam 2.
sabah? vicdan azabıyla uyandım. lan bizimkilere fazla sert çıktım diye. şimdi ben onlara yalakalanırım, gazabımdan iyidir:)))

0 yorum: