Sayfalar

19 Mart 2008 Çarşamba

Pasaport krizi

Dün gece saat 23:30 sularında kafamı yastığa koyduktan az sonra aklıma pasaportumu kontrol etmek düştü. Kalkıp olmuş olması gereken çekmeceye baktım. Allah allah, burda diil. Bir kutu vardı takı vs koyduğum, o nerde ki? Dolaptaydı, ups, onun içinde de değil. Küçük oda? yok, yok, yok! Giderek paniğim artmaya başladı. Yola çıkmama 3 gün kalmış, 3 günde pasaport çıkar mı ki? ya da kayıp olduğu için ne yapmam gerekir falan filan.
Sonra umutsuzca ama son bir umutla, Simay'ın tüm itirazlarına rağmen elime bir bıçak alıp gecenin yarısında bodruma indim. Yok canım kimseyi bıçaklamak niyetinde değilim, kolileri açmak için. Aşağı indim ama hakikaten umutsuz bir durum. Eşyaları birbirinin üzerine istiflemişler, çoğu görünmüyor bile. Bişeylerin tepesine çıkıp 1-2 koliye ulaştım ama birinde kavanozlar var öbüründe başka bişeyler. Derken gözüme başka bir koli ilişti. Kenarı yırtılmış. Elimi soktum, ayakkabı gibi bişeyler var. Allah allah ayakkabılar yukarı çıkmıştı ama... Aaa bu püskül gayet sık kullandığım ve nerede olduğunu merak ettiğim çantanın değil mi? Sonra koliyi indirip açtım ki aradığım herşey orda. Pasaportum dahil. Büyük bir rahatlama ve zafer edasıyla çıktım yukarı:)
Hala gidebilirim:)

0 yorum: