Sayfalar

6 Eylül 2012 Perşembe

Demokraside çareler tükenmez

Son zamanlarda gayet avam bir alışkanlık geliştirdim. İşin komik yanı bundan büyük de zevk alıyorum: Balkona çamaşır asmak. Neden bilmiyorum ama hoşuma gidiyor. Tabi çamaşırların hızlı kuruyor olması da cabası. 
tabi işin incelikleri var. nevresim havlu vs gibi büyük ve dışarıdan görünmesinde sakınca olmayan nesneler en dışa, daha ufak tshirt vs içe doğru. Kuralım ise iç çamaşırları asla dışarı asmamak. avamız dedik de o kadar da değil.
İşte bugün de aynı gazla yıkadığım çamaşırların arasına karışmış bir don utanmadan astığım nevresimin arasında kalmış. Nevresimi asarken birden bişey düştü. Bir baktım benim don ağaca takılmış bana ööyle bakıyor. hayır bir de öyle bir düşmüş ki nerden bakarsan bak don olduğu belli.
bütün gün kara kara düşündüm, lan nasıl alıcam bunu diye. 2 mtlik ucu kancalı bir sopa bulsam tam süper olacak da bu tanıma uyan sopa nereden bulunur. Apartman görevlisine sorsam, ağaçtan don alıcam demek de olmaz... çamaşır alıcam desem adam geliyim ben alayım dese ne yapıcam vs.
akşam derse giderken bahçede gördüğüm tırmığa da yan gözle baktım. acaba işe yarar mı diye ama bilemedim.
sonra gece gelip yaptığım maymunluğu selim'e anlatırken "evde süpürge yok mu?" dedi. onun bu sorusuyla bende şimşekler çaktı. Koştum elektrikli süpürgeyi kaptım. borusu dona ulaştı, çalıştırınca da hoop çekiverdi:)))) 
don sağ ben selamet kapattık olayı:)))

1 yorum:

Selim Karakaya dedi ki...

Hehehe, gülüyorum hala manzara aklıma geldikçe!:))