Sayfalar

25 Aralık 2012 Salı

Sabah asabiyeti

Yaklaşık 1 ay kadar önce M&S'dan (ki çoğunuz kabe olarak bilir) çok sevimli bir etek aldım kendime. böyle grili lacivertli, ancak biraz mini.. yani tam benim vücuduma göre:PpP neyse bana ne yaa, çok sevimli ben bunu giyeceğim kriziyle aldım eteği. aynı krizin devamı olarak da 1 aydır kendime lacivert ayakkabı arıyorum. yok anasını satayım hiçbir yerde!!! en son 2 hafta önce Hande ile bir ayakkabıcıya gidip model seçip yaptırdık. hatta cumartesi gidip teslim aldım ayakkabıyı. bootie dedikleri tarzda, gayet şık birşey. arkadan fermuarlı, önde püskülü var falan. (cts ayakkabıyı alma maceralarımdan hiç bahsetmiyorum. sağolsunlar ayak ölçülerimi almalarına rağmen 1 numara büyük yapmışlar, palet formatındaydı. neyse)
bugün bir heves giydim eteği. allahım çok mini. 2-3 kere gidip geldim giysem mi giymesem mi diye, ancak o kadar azimliyim ki giymeye, her görüntüye rağmen yürü selen dedim kendime. sıra ayakkabı macerasına geldi. macera diyorum çünkü 15 dakika falan sürdü. önce sağ teki giydim. giyerken sorun yok pek. ayağı oturttuktan sonra fermuar sert ya, asıldım fermuara ve tataaam, elimde kaldı!! ben ucuna o bana bakıştık bir süre. olsun azimliyim, ittire kaktıra çektim yukarı. bu arada bir baktım parmağımın derisi yüzülmüş. la havle diyerek sol teke giriştim bu sefer. onun fermuarını daha dikkatli çekiyorum. ancak akibeti aynı. o da elimde kaldı. sol taraf daha zorlu olduğu için onu yukarı çekmeyi başaramadım bir türlü. bu arada terledim vs. en sonunda pes ettim. bu sefer fermuarları geri indirme cebelleşmesi başladı. o da kolay değilmiş. bir müddet de onunla cebelleştim. yarım çekilmiş haliyle ayakkabıyı çıkarmayı başardım.
sonra da gidip yeniden kıyafet değiştirme krizine girdim. dolap bana ben dolaba, öyle bakıştık bir süre ve en sonunda gerçek anlamda pes ettim ve elime geçen bir şeyi takıp çıktım sırtıma.
şu anda resmen harpten çıkmış gibi hissediyorum kendimi. yorulmuş olmasam asabi olabilirdim resmen. cumartesi ayakkabıyı götürüp adamların kafasına atmayı planlıyorum:)
höf!

1 yorum:

Selim Karakaya dedi ki...

bi bahtsızlık var o ayakkabıda, didim ben sana;)