Sayfalar

24 Mayıs 2007 Perşembe

Karman corman bir gun!

Allah'im ne garip bir gundu. hertur duyguyu ustuste yasadim.
Sabah kalktigimda yarinki mulakata girip girmeme konusunda tereddutlu ve biraz da gergindim. Ancak is yerinde okuma yapmayi planladigim icin de ise sallanarak gittim.
Sonra Hazine'den evrakim gelmis mi diye sordum. Bu sefer nihayet Kuruma ulastigini ve hatta Insan Kaynaklarina havale edildigini ogrendim. Caddenin karsi tarafina gecmesi 5 gun aldi yazinin. Neyse, ben de Insan Kaynaklarinin evrakina gittim yaziyi sormaya ancak bulamadilar ve ogleden sonra gel dediler. Ben de iyi o zaman dedim. Bu arada kizlarla yaptigim gorusmeler sonucunda mulakata basvurumu geri cekmeye karar verip bir nebze rahatladim.
Ogleden sonra 3.30 siralarinda asil kriz basladi. Ben evrakimi bulma adina tekrar IK'ya gittigimde yazinin hala olmadigini ogrendim. Genel evrak dun teslim etmis ama evrak giris kati ile birinci kat arasinda kaybolmus!!! ordan teslim ediliyor ama bu taraf sisteme girmiyor. Bilimum odaya sorduk yok, yok yok!!! Nasil sinirlendim anlatamam. Adamlar bulamiyorlar. Teslim almislar ama kimbilir neyin arasina sokmuslar. Adamlara esip gurlememek icin kendimi zor tuttum. Esip gurlesen ne olacak zaten. Yazinin fotokopisini getirin felan dediler. Fotokopi ancak pelur olur. Neyse Allah'tan Gulden imdadima yetisti de ben sinir krizi gecirirken o personelden yazinin fotokopisini alip faksladi. O faksla tekrar islem baslattik. Olayin daha bir komik kismi da ondan sonra gelisti. O faksi IK kendi evrak sistemine girip bir sube mudurune havale etti. Adam yazima bakip 'sen bi bekle' diyerek odadan cikti. 20 dakka sonra odaya dondugunde yuzsuzce 'sizi unutmusum' dedi!!!! Bu nasil bir kurumdur yaaa!!! Lanet olsun resmen.

Neyse bu igrenc gunun ardindan Burak'la bulustuk. Ben oglen yemegini de gecistirdigim icin hasretle Roka'ya gitmek istedim. Orda gusseeel bir yemek yedik. Ay nasil guzel bir yerdir ve yemektir orasi yaa.. neyse ikimiz de yediklerimizden tatmin olduktan sonra tavla oynayalim dedik. Yilbasindan beri oynamamistik. Hadi dedim Burak'in bir ifadesini alayim. Bahceli'deki TeaHouse da oturup tavla oynadik. Burak cok sansliydi. Tam 2 kere marsdan dondu ama 3. de kacamadi. Tavla konusunda dersini verdikten sonra benim keyfim yerine geldi ama Burak'in keyfi icin ayni seyi soyleyemeyecegim:D

Drink Pub

Erken bulustugumuz icin tum bunlar bittiginde saat ancak 8 olmustu. Ne yapsak ne yapsak derken ODTU'nun 100. yil kapisinin orda acilan bara gitmeye karar verdik. Hava da guzel ya, adamlar bahceye minder atmis, cardak altinda cok guzel koltuklar felan. Mekani acaip tuttum. Cimenler biraz zayif olmakla birlikte Ankara isiltisina nazir gayet sevimli bi yer. Minderlere bir yayilmisim ki... Sanki gunun butun sikintisi kaybolup gitti.

0 yorum: