Sayfalar

2 Ağustos 2007 Perşembe

Bahtsız bedevi, çöl ve kutup ayısı

2 hafta önce havaalanında aval aval pasaport kulübelerine bakınırken merdiveni ıskalayıp ayağımı burktuğumu sanırım yazmıştım. Geçtiğimiz 2 hafta içerisinde de kendisi bilimum aralıklarla şişerek varlığını anımsatmış ve hatta geçen hafta (olaydan bir hafta sonra) Bayındır Hastanesine gidip kırığım olmadığını öğrenmek için bir paket elastik bandaja 130 YTL bayılmıştım.

Tam bu öğlen yemek dönüşü kızlara "ya sanırım dün oynamanın etkisiyle akşam gene ayağım ağrıdı, baksanıza hala şiş" diye sızlandıktan 3 dakika sonra adımımı atmamla kendimi yerde bulmam bir oldu. Aynı ayağımı gene burktum:( Üstelik bu kez iç kısmı acıdı. Hatta nasıl ağrı saplandıysa bir müddet ayağa kalkamayıp ööyle dizim yerde bekledim. Neyse sonra aksak topal bir sandalyeye oturdum. Yazık görevliler felan da panik oldu. En komiği az sonra medikalden tekerlekli sandalye gelmesi oldu. Dedim hiçbir güç beni o sandalyeye oturtamaz:) Neyse yavaş yavaş yürüdüm geldim odaya. Buz felan derken düzelir gibi oldu.

Gene de içim rahat etmeyerekten 2. kez doktora gittim. Bu kez Hacettepe'ye. Orda da Allah'ın dümbülü bir doktora çattım. İlk tepkisi "hmm kilo, neden burktuğun belli" oldu. Sonra da "maalesef kırık yok" diye bi de dalga geçti davul. Sinir oldum ama bişey de demedim. Kendisini 1 numaralı dandoldenyus ilan ediyorum...

Şimdi ayağım ufaktan kendini hatırlatıyor:) Eve gidip uzatsam iyi olacak:)

1 yorum:

Bezen Hindistan dedi ki...

gecmis olsun canimcim:( kirik olmamasina sevindim. edepsizin biri de cikmis olsa karsina doktora gitmekle iyi etmissin. bizim arkadaslardan biri iki gun once evde kayip dusup ayagini carpmisti, bugun doktora gitti basparmagi kirilmis.