Sayfalar

3 Mayıs 2011 Salı

haftasonunun ardından

Haftasonu, 4 ay aradan sonra  Ankara'daydım. Öyle özlemişim ki,taksiye binip kuzenlere giderken kendimi lunaparka gitmiş çocuk gibi hissettim. hangi tarafa bakacağımı şaşırdım. içim bir mutluluk doldu. Armada bile gözüme güzel gözüktü o derece yani.
Bu sefer çok programsız gittim Ankara'ya. Programsız derken programım program yapmamak, daha çok kuzenlerle zaman geçirmek üzerineydi. Netekim de öyle yaptım. Cuma akşamı hasret giderme üzerine cumartesi aile kahvaltısı. Sonra soluğu kuaförde aldım. Serkan'cım yazık sızlamalarıma dayanamayıp saçlarımı kesti. Ben gözyaşları içinde veda ettim saçlarıma. Ama aslında hala kesilmesi gereken kısımlar var saçımda. neyse bu konuda konuşmak moralimi bozuyor, o yüzden uzatmayalım.
Kuaförün ardından Muti ve Özlem'le buluşup kafese gittik. Nasıl özlemişim kızları da. 3 saat nasıl geçti anlamadım bile. konu konuyu açtı derken onlarla ayrılık vakti gelip çattı. O sırada Selim gelip aldı beni. Bir sonraki olmazsa olmazım olan Recep Usta'a gittik. Gerçi bu sefer yanlış olan bişey vardı ya bende ya yemekte. belki de sorun öncesinde yediğimiz baklavadaydı. Ancak her neydiyse ben kesilip bıraktım kaburgamı. Mekanı mide fesadı lie terkedip Tunalı'ya uzadık. Burada da Burak ve Derya ile buluştuk. Sohbet muhabbet derken geceyi devirdik.
Pazar günü tümden kuzenlerleydim. Kahvaltının ardından benim de ricamla hep birlikte yaprak sardık. Evet evet şaka değil. Nedense geçenlerde bir aklıma düştü kendisi. Hatta simay'ı arayıp "minnoş, içini sen hazırla benim dolma sarasım var" bile dedim. Cts de esin abla "yarına sarma yapalım" deyince "durun" dedim "beraber yapalım". aynen de öyle yaptık. Halam, esin abla ve ben oturup bincik bincik arapkir usulü sardık bir tencere dolmayı. daha doğrusu onlar bincik bincik sararken ben biraz da boylu, bana göre küçük onlara göre büyük formatta sardım ne yalan diyim. ardından tencere ocağa biz kabristana yollandık. 4 aydır ziyaret edememenin verdiği huzursuzlukla gittim babama (ve anneme). Bir özlemişim ki... diyeceksiniz ne manası var, ha mezar başındasın ha kendi evinde. aslında aynen öyle ama ne bileyim, ordayken daha bir yakın hissediyorum kendimi. belki bedenleri orda diye. tabi geriye beden kaldıysa. neyse uzatmayayım... dualar edildikten sonra eve dönüp afiyetle sarmaları lüplettik:) bir de güzel olmuş ki:)
akşam uçağı öncesinde de bir arkadaş ile alanda bulusup biraları devirdik. tam 10 numara bir haftasonu oldu benim için:)

0 yorum: