Sayfalar

17 Ağustos 2010 Salı

Duyarsızlık ve pişmanlık

11 sene önce dün gece bodrum'da katamarandaydık. Ne sıkıcı bir geceydi allahım. müzikler iğrenç, ve sen suyun ortasında o saçma sapan yerde mahsur kalmışsın. sabah 5 miydi neydi kıyıya yanaştı, attık kendimizi karaya. otele doğru dönerken "istanbulda deprem olmuş" diye duyduk, henüz bir haber yoktu, çok da umursamadan gidip yattık. Tatilde olmanın verdiği şuursuzlukla gazete ve tv den kopuk yaşayan ben olayın vahametini ancak eve dönünce idrak ettim. "ne yapabilirim ki" diye düşünmüştüm aslında. neler yapamaz mışım ki... dil bilen gönüllüye ne çok ihtiyaç duymuşlar meğer, ya da yardım götürecek, hal hatır soracak birilerine. Kendimden hiç bu kadar utanmamıştım. Ben olayı idrak edip de ne yapabilirim diye araştırmaya başladığımda ne ihtiyaç ne de umut kaldığını öğrenip daha bir kahrolmuştum. Kayıpların ötesinde kendi insanlığım adına kara bir lekedir bu deprem benim için. Pişmanlık ve utançla anımsadığım.
....
olayın başka bir boyutu daha var aslında... beklenen istanbul depremi. ne kadar şuursuz bir millet olduğumuzun en önemli göstergesi. Herkes bangır bangır bağırırken, göç, kaçak veya normal yapılaşma artarak devam ediyor şehirde. eğitimli geçinen ben bile oturduğum apartmanın deprem dayanıklılığını bilmiyorum, araştırmıyorum. kötü şeyleri aklına getirmezsen olmaz mantığıyla dolanıyoruz ortalıkta. başımıza gelene kadar tedbir almamak bizim felsefemiz. sonra bakarız çaresine... yazgı bile değil aslında, öyle korkunç bir gerçek ki bu... ama işte idrak edebilene. bazen düşünüyorum bahsedilen deprem gelirse diye... bina altında kalıp ölmek değil beni ürküten. sevdiklerinden haber alamamak, onları kaybetmek, aynı acıları tekrar yaşamak... hayatta kalıp da bir sevdiceğin daha acısına katlanmak zorunda kalmak... ürperiyorum, ve hemen kaçıyorum bu düşüncelerden.

2 yorum:

Selim Karakaya dedi ki...

Bence o dönem herkes üzerine düşeni fazlasıyla yaptı Selen. Ama bazen "iyi şeyler yapmak isteği" bile bizim kontrolümüzde olamayabiliyor. Bunun için kendine haksızlık etmemelisin bence...
Bizim avantajımız medya olmamızdı muhtemelen, o yüzden aklımıza gelenleri daha seri harekete geçirebildik.

MsPiggy dedi ki...

ben hariç herkes sanırım:(
hakikaten kara bir lekedir benim için:( ve işte maalesef silemiyorsun...