Sayfalar

17 Kasım 2010 Çarşamba

Kızıldeniz 3. gün

Bugün yine sabah 7.30 koğuş kalk ile başladı. Akşamki kabuklu ziyafeti sonrası kahvaltıyı geçiştirip tekneye atladık. Yol uzuncaydı bugün. Bir saate yakın tır tır gittik. Benim kulaklar hala iptal. Bugünlük kendimi dinlenmeye aldım. Millet dalarken biz şnorkel yapma kararı aldık. Brifing esnasında bizim rehber burada köpekbalığı olur dedi, bir de kaplumbağa. Ben kaplumbağa aşkına köpekbalığını iplemiycem ama arkadaş ürktü. Resifin kenarından kenarından gitmeye çalışıyoruz ancak nasıl dalga var, biz debelendikçe aynı yerde sayıyoruz. 25 dakikada gittiğimiz yolu 3 dakikada döndük. Kaplumbağa hak getire ama resif balıkları gene süper.
Öğlen yemekten sonra aynı resifin batı yakasına geçtik. Ben gene dalmaktan vazgeçtim. Biz gene taktık şnorkelleri, aslında biraz da istemeden girdim çünkü çok rüzgar var. Yalnız suya girdikten sonra güzelliği karşısında iptal olduk. Mercan yatağı denen bir bölge, rengarenk, balıklar çeşit çeşit. Derken altımızdan bir tane vatoz süzüldü. Anaa diye ona şaşkın bakarken arkadan devasa bir müren kıvrılmaya başladı. Yukarıda dehşetle müreni (adını hamdi koyduk) takip edip ufaktan çaktırmadan motora yöneldik. Bu arada tekne sayısı sürekli artıyor. Bizimkini bulucaz diye yandan yandan bütün tekneleri geçtik, sona geldik, allah allah bizimki yok. Hadi geri dönüyoruz. Bir yandan da lan falan modundayız. biliyoruz bizsiz gitmez ama... İlk tekneye sorduk ileride dedi, biri gittiler he he diye bizi keklemeye çalışıyor. Neyse debelenerekten tekneye ulaştık ki dalışçıların hepsi dönmüş, bir biz kalmışız suda. Bu arada debelenirken başka bir müren (fikri) daha gördük. O da kocaman, bir teknenin altına kıvrılmış dinleniyor. Hem kaybolduk paniği hem de mürenlerin ürkekliği ile attık kendimizi tekneye.
Akşam ki plan hafif / sebze yemek. Son 2 akşam ki aşırı yemekten sonra gayet uygun bir karar oldu sanırım. Şimdi de old town hurghada ya gitmeye çalışıyoruz ama adam dolaştırıyor mudur nedir!!!
Aaa asıl turun dedikodusunu unuttum. Tura gelen 2 ortayaşlı bayan vardı. Bunlar anlaşamamış, başka oda da yokmuş. Benim oda arkadaşına rica etmişler, şimdi bir tanesi bizim odaya transfer oldu. Düdük odada 3 kişi!!! Hayır eşek kadar insanlarsınız, neyi paylaşamıyorsunuz anlamadım ki... Kabağın ucu da bize patladı!!!
...
old town dönüşü başka bir komedi yaşadık. 18 kişiyiz. giderken 2 minibüs gittik. bir tanesinin şöförü bizimle dolandı bile. dönüşte 2. minibüsü bulamadık. bekle bekle yok. napalım 18 kişi aynı minibüse doluştuk ama halimizi görmeniz lazım. minibüs dediysem bizimkiler gibi değil, hindistan fotolarında görülen cinsten. tam tıkıştık hareket edicez, diğeri geldi de apar topar bölündük yine. ama gelmeseydi, hepimiz akraba olup dönecektik otele:)))

2 yorum:

Chat Noir dedi ki...

bi nefes al, bi paragraf yap, bir satırbaşı olayına gir.aaaaaaaa. gözüm şaşıbeş oldu okuycam diye

MsPiggy dedi ki...

:))) e telefondan yazınca anca bu kadar oluyo... sen gene yazabildiğime bak:)