Sayfalar

17 Mayıs 2010 Pazartesi

Dün

aaa dünü yazmamışım yaa.. yok öyle çok özel bişey olduğundan değil de, gene de boş oturmadımdı yani.
En son ofisten yazmışım ama dün başım o kadar çok ağrıdı ki ekrana bön bçön bakar buldum kendimi. Elde ettiğim sonuçlar da içime sinmeyince başlarım analizine dedim çıktım ofisten. Burak'la Deniz Moda tarihi iskelesinde imişler. Bari dedim onların yanına gideyim. Tabi ben dışarı bir çıktım, burası cehennem gibi. Her yer sarı lacivert. Trafik felç. Taksi ya da dolmuşa binmeye kalksam ömrüm içinde biter, dedim selen yürü sen bence. Kenardan kıyıdan kalabalığa fazla girmeden gitmeye çalıştım ama stadın önü tam bir kaos. Neyse çok acı çekmeden çıktım ordan, kıyıdan kıyıdan gidiyorum. Bu arada itiraf ediyorum bunca zamandır ilk kez yürüyorum dere kenarında. Aaaa burda park varmış, aaa şurdan kıyıdan yürüsem nereye çıkar vs derken sahil kenarındaki yürüyüş yolunu keşfettim mesela. Kendisi muhtemelen asırlardır orda da, ben yeni keşfettim. Gerci caddebostan sahili kadar bakımlı değil ama alternatif parkur işte. Neyse ben öyle şaşkın bir şekilde yürüyerek vardım iskeleye. Bizimkiler mest olmuş resmen, mayışmış oturuyorlar. Ben de biraz oturdum onlarla, 5 gibi kalktık. Konsere gidecekler ya, geçelim karşıya dediler. Başladık yürümeye. Benim bir yandan gözüm yiyeceklerde, acıkmaya başladım ne yesem ki akşam vs diye düşünürken mısırcının önünden geçtik ve hepimiz birden "yemeeek" olduk. E hadi bişeyler yiyelim diyerek yanyalıya uzandık. Süre kısıtlı, adamlar da ağırdan alınca neremize yedik yemekleri pek emin değilim ama pek güzeldi yemekler yav...
Sonra bizimkileri yolcu ettim. Baktım yollar pek tıkalı, aldım kahvemi elime, yürüyerek döndüm kümesime:)
Akşam evde biraz TV, biraz netten glee seyrettim. ama başım o kadar çok ağrıyordu ki erkenden yatmak durumunda kaldım. Başımı yastığa koyup dinlendirdim bir süre.. sonra sanırım ağrı dinmiş ki uyumuşum:)

0 yorum: