Sayfalar

5 Mart 2010 Cuma

The blind side

Bu aksam oscar adayları turumdan bir film daha izledim. Filmin konusu vs hiçbir şey ifade etmeden taktım dvdyi, ha iyi sandra bullock'muş, izleyelim.
Filmi izlemeye başladığımda ilk birkaç dakika off bu ne falan derken ilerleyen dakikalarda anlatılan hikayeden bu kadar etkileneceğimi düşünmemiştim. Başta hikayenin gerçek olduğunu bilmediğim için önce hikayeye sonra gerçekliği karşısında hem Michael Oher'a hem de Tuohy ailesine hayran kaldım. Çocuğun azmi, ailenin yaklaşımı... hakikaten insanı düşündürüyor.
Ben kendimi iyi bir insan sayarım ama bu kadının yaptığını yapabilir miydim diye düşünmeden edemedim filmi izlerken. Tanımadığın bir çocuğa kucak açmak, sorumluluğunu üstlenmek, ona bir yuva vermek, ondaki potansiyeli keşfedip ülke çapında bir sporcu olmasına destek olmak... sokaktaki bir hayvanın bile sorumluluğunu almaya korkan ben için düşünecek ve sorgulayacak bir yaklaşım gerektirdi.
Bir çocuğun hayatını kurtarmak, ona imkan sunmak, sevmek. kendi çocuğundan bahsetmiyorum, sahipsiz, terkedilmiş bir çocuğu kazanmak.
acaba bekarlara evlatlık veriyorlar mı?

0 yorum: